Kadın gözünden ‘Modernizm’!
Günlük yaşamda ‘modern’ kelimesini çok sık kullanıyoruz.
Sözlük anlamına baktığımızda:
1.sıfat çağdaş
2.sıfat çağcıl
Mimarlık ya da sanat eğitimi almayan insanlar modern kelimesinin doğal olarak şimdiyi ifade eden yenilikçi anlamına geldiğini düşünüyorlar. Farklı alanlarda bu düşünceyle kullanmak mümkün olsa da iş, sanat ve mimariye geldiğinde ‘modern’ tarz farklı bir anlamı ifade eder.
Kısaca tanımlayalım sonra detaylarına bakalım.
Sanayi toplumlarının ihtiyaçlarına cevap vermek zorunda kalan mimarlık pratiği sanayileşme ile birlikte kendi estetik tabularını yıkar. Yeni malzemeler ve formlar peşine düşülür. Tasarım dili teknolojiyi sıkı sıkıya takip eder. Modern tarz 20. yüzyılın başında bir tasarım hareketi olarak doğar. Belirli bir zaman dilimini kapsar. Değişmez, gelişmez.
Modern tasarım hareketinin arkasındaki inançlardan biri “form follows function.” yani “biçim işlevi takip eder” fikridir.
Modern mi çağdaş mı?
Modern ve çağdaş kelimeleri genelde birlikte ya da birbirinin yerine kullanılır ancak ikisi farklı şeyler anlatır. Sözlük anlamlarında sanki birbirinin eş anlamlısı gibi görünse de tasarım söz konusu olduğunda belirli farklar içerirler. Çağdaş tasarım belirli bir zaman dilimine atıfta bulunmaz. Şimdinin, popüler olanın, sürekli gelişme ve değişimin ifadesidir. Stillerin ve çağların farklı yönlerinin birleşimidir. Güncel trendler yaratır. Çağdaş parçalar sadece dekoratif olabilirken, modern parçalar bir işleve sahip olmalıdır.
İki tasarım stilinin karıştırılmasının en büyük nedeni modern tasarımdaki mevcut birçok öğenin şu anda çağdaş tarza uyması ve hala kullanılıyor olmasıdır.
‘Mıd century modern’ stilini şekillendiren kadın tasarımcılar!
Esas yazımızın konusuna gelelim. Modern dönem tasarımcıları denilince akla ilk olarak Charles Eames, Arne Jacobsen, Eero Saarinen, George Nelson, Mies Van Der Rohe.. gibi değerli isimler geliyor. Oysaki bu yüzyıla damgasını vuran ama yeterli takdiri göremeyen bir çok kadın tasarımcı var. Onlardan bazılarına bu yazıda yer vermekten heyecan duyuyoruz!
Ray Eames
Charles Eames’in eşi. Onun değerini en iyi bilen kocası oldu. Bunu söylediği şu sözden anlıyoruz.
“Yapabileceğim her şeyin, Ray daha iyisini yapabilir.” İkili, uzun ve başarılı kariyerlerinin çoğunda el ele çalıştı. Birlikte, Eames Case Study House # 8’den, fiberglas sandalye tasarımlarından ve tabii ki ikonik Eames Lounge Chair’den sorumludurlar. Ancak, ortak projeleri için kredinin büyük bir kısmı Charles’a verildi. Ray aslında sanat eğitimi aldı. Soyut formlar, renkler, kompozisyon, hareket, illüzyon konularında çok başarılıydı. Tasarladıkları sandalyelerde bu teknikler belirgin olarak dikkat çekmektedir. 1956 yılında televizyonda Charles ve Eames’in tasarladıkları sandalyeleri tanıttıkları program da her erkeğin arkasında güçlü ve başarılı bir kadının var olduğu vurgusu yapılıyor. İzlemek isterseniz linki bırakıyoruz.
https://www.youtube.com/watch?v=IBLMoMhlAfM&feature=youtu.be
Eileen Grey
İrlandalı mimar ve mobilya tasarımcısı Eileen Gray, yüzyıl ortası tasarım dünyasında önemli bir figürdür. Modernist mimarinin öncülerindendir. Le Corbusier’nin bile kıskandığı, başına buyruk, bağımsız ve yaratıcı bir kadındır. Gray, Fransa’daki inanılmaz E-1027 binasındaki işbirliğine ek olarak, ikonik Bibendum sandalyeyi tasarladı. Zamanının çok ötesinde, Bibendum sandalyesi modern ama kadınsıydı.
Florence Knoll
Bu listedeki en tanınmış isimlerden biri olabilir. Hayatını, yaptığı işleri bir paragrafta özetlemek çok zor! Mimarlık eğitimi aldı. Knoll Associates’in kurucu ortağıydı. Eames, Saarinen gibi isimlerle işbirliği yaptı. Ceviz coffee table dahil olmak üzere bir çok mobilya parçasını kişisel olarak tasarladı.
Greta Jalk
Danimarkalı mobilya tasarımcısı. İskandinav tasarımında devrim yaratan kadın olarak anılıyor. Çeşitli yarışmalarda ödülleri var. Greta’nın iki parça olarak kalıplanmış sandalyesi en ünlü tasarımı olabilir. Modern estetiğin bir ürünü olarak yaşamaya devam eden bir parçadır.
Aino Aalto
Aalto denilince akla Alvar Aalto geliyor. Aino da Finlandiya’da eğitim almış bir mimar. Alvar Aalto ile birlikte çalışmaya başladıktan 1 yıl sonra evlendiler. Aino açıkça kendi başına yetenekli bir mimar ve tasarımcı olmasına rağmen, başarılarının çoğu kocasına atfedildi. Birlikte İskandinavya ‘da fonksiyonel mimari tarzı ilk kez ortaya koydular. Aino Aalto en çok popüler IKEA parçalarına ilham veren ve hala üretilen cam ürünleri ile hatırlanıyor. Onun tasarımı olan servis arabası da tasarımsal olarak hala ilgi çekiyor.